25 Haziran 2013 Salı

ve zehir - zıkkım cıgaram

--abi dedi

--efendım dedım

--sıgaran varmı dedım

--ögrencıde sıgara ne gezer tutun var sararmısın dedım

--yuzume baktı tamam dedi

Agır hamlelerle tutunle carsafı ıkı yanagından operek bırlestırdı.

--abi dedi

--buyur dedim

--seviyorum dedi

--(aha top dedim) Kimi dedim

--tanımazsın dedi

--senide tanııyorumkı dedim

--sevenın halınden anlarsın dedı

--Haydar Dumen mıyım dedım

--derdım buyuk saka yapma dedi

--anlat dedim

--zehra kemalle evlenıyo dedi

--davetıyemı gonderdıler nerden bılıyon dedım

--aynı mahallede oturuyoz dedı

--sen evlen ozaman dedım

--mandı durumlar ıyı degıl dedı

--kız senı sevıyomu dedım

--3 yasından berı asıgız dedi

--kızı kacır ozaman dedım

--para yok dedı

--bosver ozaman dedım

--abı bır 50 tl varmı dedı

--de bı sıktır gıt dedım...

Yanımdan kalkıp dısısını almaya gıttı.Irı kopege sert bı tonla uyarı cektı.Kopekte karsılıgını verdı.Kuyrugunu ıkı bacagının arasına alarak gerı dondu.Dısısı bellıkı onu yarı yolda bırakmıstı.Huzunluydu.

--abi dedi

--gıt benle konusma dedım

Sarabıma dogru goz suzdu.Doktum onune.

--abi dedi

--efendım dedım

--evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.

hani, kurşun sıksan geçmez geceden,

anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...

ve zehir - zıkkım cıgaram.

gene bir cehennem var yastığımda,

gel artık... dedi

--ahmed arif okuma melleket hasretıne sokma benı dedım.

Yagmur baslayınca bankamatıge dogru ılerledı.Allahın belası ıt dedım sende mı benı yarı yolda bırakacaktın.Sonucta ıkımızde memelı ıkı canlıydık.Anlastıgımız tek nokta vardı ben konusuyordum.O elımde kokorecten bır parca daha beklıyordu

23 Ocak 2013 Çarşamba

İnsan Hayalleri Kadar Kendini Var Edebilir!



Mahşeri bir kalabalık… Yarınların elimizde olduğunu bilerek yürüyen kadınlar, kadınların ellerinden tutan ve kaybolmaktan bu sefer hiç korkmayan çocuklar, kızıl bir gökyüzüne bakan hepsi bir hepsi yoldaş işçiler…

Mecliste, fabrikada, büyük görkemli rezidanslarında güvende değiller. Burjuvazi ayak seslerinin ritmine bile dayanamıyor. Ve aradan biri sesleniyor: -bizden biri gözüyle kayışıyla ve yaşadıklarıyla-
“Eğer onların yüreklerindeki nasırları sökersek çocuklarımızın elleri bizlerin ellerinde benzemeyecek!”
Kürtlerin zılgıtları, Lazların tulumları, Türklerin davulları hepsi eşlik içinde ve hepsi uyum içinde. Mücadele etmek kolay iştir, korku düşmez yanında tulumun sesini duyarsan, mücadele kolay iştir artık korkacak olan bizlerin on yıllardır ezilen yürekleri değil onların sömürü olan düzenidir.

Ölenlerin bedenleri her bir kızıl renkte kendini bulabiliyor. Şu çocuğun elindeki kızıl bez ne kadar benziyor her bir devrim kavgasında yetirilmiş yoldaşlara.,,