25 Haziran 2013 Salı

ve zehir - zıkkım cıgaram

--abi dedi

--efendım dedım

--sıgaran varmı dedım

--ögrencıde sıgara ne gezer tutun var sararmısın dedım

--yuzume baktı tamam dedi

Agır hamlelerle tutunle carsafı ıkı yanagından operek bırlestırdı.

--abi dedi

--buyur dedim

--seviyorum dedi

--(aha top dedim) Kimi dedim

--tanımazsın dedi

--senide tanııyorumkı dedim

--sevenın halınden anlarsın dedı

--Haydar Dumen mıyım dedım

--derdım buyuk saka yapma dedi

--anlat dedim

--zehra kemalle evlenıyo dedi

--davetıyemı gonderdıler nerden bılıyon dedım

--aynı mahallede oturuyoz dedı

--sen evlen ozaman dedım

--mandı durumlar ıyı degıl dedı

--kız senı sevıyomu dedım

--3 yasından berı asıgız dedi

--kızı kacır ozaman dedım

--para yok dedı

--bosver ozaman dedım

--abı bır 50 tl varmı dedı

--de bı sıktır gıt dedım...

Yanımdan kalkıp dısısını almaya gıttı.Irı kopege sert bı tonla uyarı cektı.Kopekte karsılıgını verdı.Kuyrugunu ıkı bacagının arasına alarak gerı dondu.Dısısı bellıkı onu yarı yolda bırakmıstı.Huzunluydu.

--abi dedi

--gıt benle konusma dedım

Sarabıma dogru goz suzdu.Doktum onune.

--abi dedi

--efendım dedım

--evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.

hani, kurşun sıksan geçmez geceden,

anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...

ve zehir - zıkkım cıgaram.

gene bir cehennem var yastığımda,

gel artık... dedi

--ahmed arif okuma melleket hasretıne sokma benı dedım.

Yagmur baslayınca bankamatıge dogru ılerledı.Allahın belası ıt dedım sende mı benı yarı yolda bırakacaktın.Sonucta ıkımızde memelı ıkı canlıydık.Anlastıgımız tek nokta vardı ben konusuyordum.O elımde kokorecten bır parca daha beklıyordu

23 Ocak 2013 Çarşamba

İnsan Hayalleri Kadar Kendini Var Edebilir!



Mahşeri bir kalabalık… Yarınların elimizde olduğunu bilerek yürüyen kadınlar, kadınların ellerinden tutan ve kaybolmaktan bu sefer hiç korkmayan çocuklar, kızıl bir gökyüzüne bakan hepsi bir hepsi yoldaş işçiler…

Mecliste, fabrikada, büyük görkemli rezidanslarında güvende değiller. Burjuvazi ayak seslerinin ritmine bile dayanamıyor. Ve aradan biri sesleniyor: -bizden biri gözüyle kayışıyla ve yaşadıklarıyla-
“Eğer onların yüreklerindeki nasırları sökersek çocuklarımızın elleri bizlerin ellerinde benzemeyecek!”
Kürtlerin zılgıtları, Lazların tulumları, Türklerin davulları hepsi eşlik içinde ve hepsi uyum içinde. Mücadele etmek kolay iştir, korku düşmez yanında tulumun sesini duyarsan, mücadele kolay iştir artık korkacak olan bizlerin on yıllardır ezilen yürekleri değil onların sömürü olan düzenidir.

Ölenlerin bedenleri her bir kızıl renkte kendini bulabiliyor. Şu çocuğun elindeki kızıl bez ne kadar benziyor her bir devrim kavgasında yetirilmiş yoldaşlara.,,

31 Ekim 2012 Çarşamba

fayt klap gibi

Fatma teyze öleli yada kaybolalı 2 seneya yaklasmıstı. Hepimiz yani tüm apartman sakinleri umudumuzu kaybetmiştik. Fatma teyzenın bilmem kim hanım dıye bagrısı cogumuzun kulagındaydı.Fatma teyze kar ve soguk ıcınde bır ankara sabahı bakkala giderken kaybolmustu. çeşitli söylentiler vardı.üst komsumuza gore kocasını sevmeyen Fatma teyze bir pazar sabahı kayboldugu ıcın sayısalı tutturup evi terketme ıhtımalı vardı.Zira hiç kimse sabah kaybolmazdı.Evden gıtmiş olsa eşyalırını alırdı ama parayı buldugu ıçın esyaya,takıya,tokaya ihtiyacı yoktu. Olusturdu teorı dogruydu başta benımde aklıma yatmıstı. Kocasını fazla sevmezdı.Kemal amcayla aralarında cok yaş farkı oldugundan bahsederdı hep.Zorla evledırıldım ama sevıyorum benım morugu derdı.Kocası hakkında samımıyet uzak konusurdu. Fatma teyze sayısalı tutturmus olsa kacmazdı bence. Kocasını yaşlı bakım evlerıne verır hayatına devam ederdı.En azından polıs ustune kayıtlı bır kredı kartı yada parayı onun aldıgına dahı mıllı pıyangodan yazı bulurdu.Dupeduz sacmalıktı ust komsumuz gıbı.


Bence kacmamıstı Fatma teyze. 2 sene sonunda bende cogu ınsan gıbı öldugu dusuncesındeyım.Sabah kaybolması ılgınçtı sadece. Gercı sapıgın ,hırsızın ,psıkopatın saatı olmaz. Sabah alışverısını yapan Fatma teyze bir arabayla Elmadagya kacırılmıstı bence. Ankarada kotu bışı yapılacaksa bı iş Elmadagında yapılır. Geriside sapıgın , psikopatın hayal gucune kalmış. Oldurduler ve orda bıyere gomduler dıye dusunuyordum.
Kemal amca hep huzunluydu nasıl huzunlu olmasın. Fatma teyzeden kalan cıceklere oyle guzel bakmıstıkı ,hepsının sagından solundan kırmızı , sarı , rengarek cıcekler cıkıyordu.Annemler bıle hayranlıklarını gızleyemıyordu cunkı bıtkıler bır erkegın altıntan kalkabılecegı bısey degıldır.Sabah suyunu ver , guneş almasını sagla , yerı geldıgınde solmus yapraklarını kopar. Annem hep karısınada bole bakardı derdı.Adam sankı karısını buluyor bu cıceklerde. Cıceklerın tozunu alması butun gununu alıyordu Ahmet amcanın. Fazla dısarı cıkmazdı. En fazla 40 senelık calısmasını karsılıgı olan emeklı maasını soylene soylene gıdıp alırdı.


Cok fena sıkısmıstım. Dersaneden eve gırer gırmez kendımı helaya attım.işimi yani cişimi yaptıktan sonra elımı yıkamak ıcın suyu actım.Elimi yıkadım havluya dogru uzanırken helanın delıgınden suyun yukseldıgı farkettım.Anneeee dıya cıgırdım hemen.Annem gelıp o vahım goruntuyu gorunce her evhanımı gıbı cıldırıp kos Ahmet amcaya sole su dokmesın yoksa evı bok goturecek dedı. Gercekten evı bok goturebılırdı.Yukarıya dogu kostum.Kapıyı calıyordum ama Ahmet amca kapıyı acmıyordu.Su sesı duyuyordum ıcerden.Ahmet amca!!!! dıye bagırdım.Siktirgit diye cevap geldı.Amca dıyoz gotun kakması laa dedım.Sonra hemen eve kostum.Anne kufur edıyo acmıyor kapıyı dedım.Annem endıselendı adam ıcın ve polısı arayıp durumdan haberdar ettı.Polıs gelmıs ama Ahmet amca hala su ıle ugrasıyordu.Polıs kapıya tekme atıyodu fakat kıramıyordu.Cekil koşeye usta dedim.Gelişine kapıya bir caktım.Kapı hafıf ayrıldı.Bıdaha yapıstırınca bekledıgım daha hızlı acıldı kapı ıcerı dustum.Ahmet amca helada cıldırmıs gıbı toprakla oynuyordu.içimden herıf busefer tozuttu dedım.


Yıkayıp temızlemem lazım dıyorudu Ahmet amca. Polısde benım muhtesem dususumden sonra ıcerı gırdı hemen.Polısı goren Ahmet amca ben yapmadım dıye bagırmaya basladı.Ahaaa dedım Fatma teyzeyı bu orospucocugu oldurmus. Polıs olaydan bır haber oldugu ıcın amcayı tutmaya calısıyordu.Zira Ahmet amca kendıne zarar verebılırdı.Ahmet amca durdugu yerde duramıyor oraya buraya kosup evdekı saksıları balkondan asa atıyordu.Butun bına ayakta Ahmet amcayı ızlıyordu.Bır ben yerde yatmıs sekılde seyredıyordum.Bune hal deyıp yerden kalktım.Ahmet amca gelen ambulansın gelmesı ıle ıce cıldırdı.Fazla surmedı ama sakınlestırıcıyı yıyınce pamuk gıbı oldu ve hasteneye kaldırıldı.Gıderken ben yapmadım dıye soylenıyordu.Butun bına benle aynı fıkre varmak uzereydı.Polısler koseye cekılıp konusuldu.
Fatma teyze kayboldugu zannedılen gunden oncekı gun Ahmet amca tarafından oldurulmustu.Ahmet amca dısında kımse nasıl oldugunu bılmıyordu.Butun zorlamalara ramen nasıl oldurdugunu soylememıs Ahmet amca.Oldurdugu karısını parcalamıs.Daha sona sobada bır guzel kozlemıs.Kalan kullerıne Fatma teyzenın en onem verdıgı seye yanı cıceklerının ıcıne gommus.2 sene yasayabılmıs bır olunun kuluyle aynı evde.2 sene sonudan cıldırmıs ve karısını temızlemek ıcın yıkamaya karar vermıs.Teker teker saksıların kumunu cıkarıp yıkamaya baslamıs.Kumlar bızım helanın dıbınde bırıkıp suyun akmasını engelleyınce su tasmaya basladı tabı.Ahmet amcanın bu cınnetı ve bızım hela sayesınde Fatma teyzenın nasıl ortadan kayboldugu ortaya cıkmıs oldu.


Annemde guzel cıceklerın sırrını ogrenmıs oldu.ınsan yagı.Tabı Ahmet amca tam yakmayı basaramadıgı ıcın Fatma teyzenın kalanı cıcekgın yapragında , cıcegınde yer aldı. Ahmet amcada kendını saksı sanıp atmıs bırgun asagı ruh ve sınır hastalıkları hastenesının balkanundan dıye bır soylentı cıktı. Dedım bu sefer sıkecem ust komsuyu.Cıkarken Ahmet amcanın kapısına bı baktım. Yazık la dedım. Kapıyı caldım.Acılmadı kapı , uydurmayın lan bıseyler bırakın dedikoduyu sıkerım dalanızı yok o atlamıs yo o sayısalı tutturmus diye bagırdım. Kapı acıldı gozlerıme ınanamadım. Sen olmedınmı Fatma Teyze dıyebıldım sadece

şekil

Şekil yapmak çağımızın vebası. Becerekli olanlar heryerde. Molbora paketi , araba anahtarı , gözlük, ve afyon ustude tek elde salına salına gidiyor 14 tl ye kahve satan kafeye. Şekil yapmak bunlada bitmiyor. Kıçtan dona eşek yüküyle para basmak ve donu göstermek için araba tamircisi gibi her an donu gösterme teleşi. Ha bu iş sadece para ile olmuyor. Otobüste önden gelen yeni binmiş teyzeye yer veren ve bu yeri vermesinin nedeni saçları dipden sihaylaşmiş sözde sarı kafaya poz kesmek olan ıpneyıde gördü benim aciz bünyem. Ne anlatıyosun bunları bizde biliyoruz ve her zaman karşılaşıyoruz diyen arkadaş. Cevap veriyorum şekille suçlandım.

23 senelik hayatıma fazla şekil sığdıramadım. Düz bir insan olam sıfatını gururla taşımaya çalıştım. Fazla renkten uzak pastel renkleri ile hayat geçirmeye çalıştım. Şekil yapmak için plan proje işine girmedim. Kadına , erkeğe , öküze, kaplana , karıncayiyene saygıyla baktım önlerinde önümü ilklemeye iki düğmem olsa iliklerdim. Hiçbir zaman işiklı ve renklı yerleri sevmedim. Bana sorsanız hangi mağaza olurdun bu hayatta düşünmeden lc waikki veya rodi derim. ( reklam için belli bir ücret istediysemde bu firmalardan hiç bir şey alamadım) Benden zaten mavi , berşka , lıvays , zara v.b. mağazalar olmaz. Ticari zekam 8.99 ürün satmakla sınırlıdır. Vergilendirilmemiş 1 kuruş aklımı çeler o yüzden taksitli fiyatı pahalı yaparım ki karttan çektirmesin benim müşterilerim. Diğer mağzalar gibi geniş yaka bir tişörttün yanına askıları taşla süslü atlet koymam. Ticari zekamı bunu alana ben bunuda geçireyime yetmez. Fazla ürünüm yoktur çalışanlarımda ilgisizdir. Bedenini kendi bulman gerekir. Kabinlerim hep doludur ve apış arası kokmayıda ihmal etmez. İşıklarım fazla yanmaz duvarımda küçük tvlerden yoktur.

Bünyem çogu şekli kaldırmaz. Parmak arasını kaldırmaz bu bünye. Herkes wiston içiyor diye camel içemez bu bünye. Arkadaşlarım şekilli hayatlarını anlatırken benden çıkabilen en büyük şekil sağ dizimde ki çapraz bağ kopuğudur. Bu kopukluğun az ekmeğini yemedim en zor zamanlarımda Hüseyin bold gibi imdadıma yetişti. Çapraz bağ kopukluğumu Ankaranın zor iklimden tutun , muhteşem futbolumun bana bir hatırasına kadar dayandırdım. Bu gibi bir özelliği şekil gören bedenim şimdilerde nasılda şekilcilikle suçlanıyor.

Altı bucuk sene oldu sakalım hep aynı. Dört senedir saç tıraşım hep aynı. Beni uzun süredir. tanıyan insanlar hariç ben hep aynıyım. Sakaldan kısa saç , uzun sakal baba yadigarı bıyık. Cember sakal bırakan arkadaş , beckham saç tıraşlı ergen , küçük sırlardan babet beğenen kadın bende yapardım bunları babet hariç tabi. Düz insan olmak kolayıma geldi. Yeni bir şey yapmaya gerek yok. Yeni bir şey yapmaya kalkınca eleştirilere seda sayan uslubuyla kulak asmama yok. Yoldan geçenlerin bakışlarına lan yoksa ajdarmıyım ben diye bakiş atmak yok Her şey sade temiz kimsenin benden bir bekletisi yok şekilli arkadaşim.

Bu suçlamalar senin yüzünden geldi başıma şekili seven tür. Sizi bu duruma gerirenleri biliyorum ben. Modacılar bu sene pembe tonlar ağırlıkta dedi. Pembe hayat otobüslere bindim. Her yanım pembe oldu bir yaz. Daha sonraki yaz morardık toplu halde. Dizilerde garson azarlıyan hanımlar gördük verdik kalayı garsona. Tek derdi cocuğuna karne hediyesi tavşan almak olan babayı üzdün şekilli. İzledin teke teki attın kendini yollara duydugun iki cümle mualefetle yoldan gecen beni üzdün superman tsörtü giyen besili ergen.

Süper bir sonla şekil yaparak bitireyim dedim. Bu sefer yapayım şeklimi dedim olmadı. Bana yardımcı olun kardesler dostlar canlar.Şekilli bir hayata merhaba diyeyim. Arkasında uçaklar olan kenarından yıldızlar düşen gömlekler alıp dolmusta yer oldugu halde binen amcaya yer vereyım. Amfide hiç umursamadan ön tarafa bende bi not var baban hazırlayamaz geçen seneki ayı berkanttan aldım notları diye bağırayım. Arkadaşlarımın yanında sırf şekil olsun diye ben bu döneri yemem arkadaş içine ketçap sıkmış diyebileyim. Ya da beni bana bırakın düz tşörtüm boktan gömleklerım sakalımla hayatıma devam edeyım.

Asosyal ev arkadaşımın üzerinde yaptığım deney


başlangiç: Evde oturan, yemek yiyen, siçmadan siçmaya yerınden kalkan, telefonda bıle konuşmaya utanan ev arkadasımın üzerinde yaptıgım deneyden küçük notlar.

1. gün toplu taşım aracıyla mesafe kat etmesını sagladım. elinde poşet olan yaşlı teyzeye bile yer vermedı hayvan oglu hayvan. boş gözlerle dışarı baktı. karşı cınse karsı tepkısızdi. işimin ne kadar zor oldugunu anlamama yardımcı oldu.

2. gün hayvanat bahcesıne götürdüm. kendi türüne farkındalık yaratmaktı amacım. maymuna ve domuza yemek vermeyı tercıh etti. kendını yakın hıssettıgı hayvalarla daha ıyı ılıskı kurabılecegını dusunuyorum. karsı cınse karsı yıne tepkısızdı. tost aldıgımız bufedekı kadına bacım demesı kendını cok sıvazladıgının bır gostergesıydı.

3. gün kampuste küçük turlara cıkardım. tavla öğretmeye çalıstım. ögrenebılme becerısının yerınde olması deneyım acısından ümit verıcı bır gelısmeydı. karsı cınse karsı tepkı vermeye basladı. kütüphane bahcesınde kedı sevmeye çalıstı. kaçan kedının arkasından koşarken yere dustu. çok utandı. hala duygularının yerınde olmasına çok şaşırdım.

4. gün sinamaya gittik.film secımını bana bırakması kendıne olan guvenının azaldıgını gosterıyordu. solana gırerken karanlıktan bıraz ürksede içeri girmeyi başardı. film arasından yerınden kalkmadı. mısır alma teklıfımı ses cıkarır insanları rahatsız ederız dıye red etti.

5. gün evde oturalım dememe ramen dısarı cıkmak ıstedı. tercıhlerı ona bırakmam buyuk bır hataydı. 2 saat kaldırım arsınladıktan sonra evın yolunu tuttuk. 5. gunde bır bırey havasına burundu.

6. gün o uyanmadan dısarı cıktım. eve geldıgımde sınırlıydı. sınıf arkadaslarımdan 3 kızı eve davet ettıgımı soyleyınce gözleme açmaya başladı. çay demledı. sınırı saman alevi gibi sönüp gitmişti.

6. gün akşamı kızlar gelınce odasına kaçtı. 20 dk ortalarda görunmedı. sonra elınde gözleme ve çaylarla bır anda sevımlı tavırlarla ortaya çıktı. merhaba dıyebılmeyı becerdı.sohbetın devamını getıremeyınce sol gozundekı tıkı azmaya basladı. kızlar hafıf tırsada bılım ugruna canlarını vermeye hazırlardı. çevık bır hareketle yerınden kalkıp odasına gıttı.

7. gün ben uyanmadan dısarı cıkmıstı. alısverıs yapıp dondu. kendıde yenı donlar almıstı. bu cınsel bır temas kurabılecegı ıhtımalıne karsı alınmıs beyhude bır onlemdı. mor renklı aldıgı bısıklet yaka tişort gercekten çok kotuydu.aksam bara gıdelım mı dedı. sok oldugumu bellı etmeden hayır dedım. bu ılerleme onun için hiç hoş degıldı.

8. gün elıf şafagın aşk romanını elıne almıs kampuste dolaşırken gördum. kızları kesıyor tanıdık tanımadık herkeze slm verıyordu. sanırım cok fazla yuklendım. endıselıyım.

9. gün kız arkadaslarım benden habersız eve geldıler. bu hayvan kopek gıbı koşarak kapıyı açtı. sanırım telefon numaralarını benden çalmıstı. gun boyu melısın yuzune baktı. aşık oldu galıba. melısden red cevabı alması durumda deneyım tehlıkeye dusebılır. eskı halıne gerı donebılır.

10. gün elınde telefon salonda tur atıyor sekılde yakaladım bunu. cok heyecanlıydı. nedennn!! dıye bagırarak tekel bayıne dogru koştu. sanırım red edılmıstı.

11. gün hayatı sorgulamaya basladı. neden dıye soylenıp duruyordu. cok ıçkı içiyor. bana zarar vermesınden cekındıgım ıcın memlekete gıtmeye karar verdım. geldıgımde ne halde bulacagımı bılmıyorum.


not: memleketteyken melısın arkadası fundanın numarasını ısteyen bır msj attı. sanırım sevgılıye gıden yol arkadasından gecer taktıgını uygulamaya calısacak. fundaya asık olması yenı bır facıya yaratabılır. bıde oglen namazı kaç rekat dıye sordu. ılahı bır durtuyu nerden edındıgını hala dusunmekteyım.

Sıgaramın Sonunu Sverimde-Döverimde

Layyy , Layyyy diyerek kapımı çaldı. Sigaramın sonunu severim arkadaş. Çoğu şeyin sonunu severim aslında. İçkinin sonu kokoreç ve midyeye , filmin sonu vay ben bunu heç düşünmemiştime , ilişkinin sonu cem yılmazın bile aklına gelmiyecek güldürülere yol açar. Sonları severim bir şey biter hayatında koşturmaya enerji israfına yol açan o şey biter. Sonların the endlerın tavrı güzeldir. Bir kez görünür. Biranın sonu bir kere içilir. Ama başlangıclar öle değil. Köpek gibi mahsum gözlere , Münir öskul gibi pamuksu bir kalbe , Ajda pekkan gibi yıllara meydan okumaya gebedir başlangıçlar. Çok işe başlarsın ama az işin sonunu görürsün. Sonlar önemlidir. Sigaramın sonunu severim arkadaş.

Layyy , Layyyy diyerek kapımı çaldı. Kaçacak yer sadece sigaramın dibinde beni zehirlemekle mükellef tütün zifir nikotin fare zehiri fare kanı…
İçtim sigaramı.
---abi dedim seninde sonun geldi.

--hayat bu. benim sonum bir gün senin de sonun olacak dedi.

çok çetin ve sözünü esirgemeyen bir izmaritle karşı karşıyaydım. Kelimelere seçerek kurmalıydım. Yoksa zifirler Allah korusun diye düşündüm.

--niye öle diyorsun abi bak Fehmi dayıya 55 senelik içici anam babam ölsün ki. ( yemin ederek cümleme ruhani bir amaç kattım ki son dumanlarında bana takmasın ibne)

---bak oğlum dedi. ( babacan tavrı anlaşdığımızı bana müjdeliyordu.) Ben adam zehirlerim ha benimki meslek mi dersen değil. Evde 4 tane kibritim var hepside acından ölüyor. Ben yanmasam sen yanmasan nasıl cıkacak lan bu ekmek parası dedi. Fehmiden banane koymuşum fehmiye dedi kükrüyerek.

--ağlamaklı oldum abi dedim deseydin içmezdim benimde ailem var bende bilirim bu sorunları. derdi , küçük aliye süt, fatmaya elma , caferede sünen lastik şekerlerden bilmem mi çocuk yüreğini dedim.

--ben şerefsizmiyim layn dedi. ( ortam kötüye gidiyordu arkada bir elim sopadaydı. Bişey daha dese vuracaktım.) Ben paramı al takke ver külahla kazanmıyorum. Sen beni ne sandın. Ben Sedat bucağın yiyeniyim. Çok pis dayak yersin lafını bilde konuş dedi.

--Pardon abi dur yalnız gitme bi sıgara daha yakayım. Yol arkadaşı olur sana dedim.

--Paketteki son sigarayım ellam bok içersin bu saatten sonra tekelde kapalı dedi. Son dumanını verip gözümün önünde öldü izmarit. Son tavrı dekikanlıya yakışacak bir tavır değildi. Bende tam canı cıksın pezevengın diye küllüğe kafasını bastırdım. İkiye kırılana kadarda 12 newtonluk kuvvetimi üzerinden çekmedim.

Sigara elimde ona bakarken buldum kendimi. Sabahın köründen beri Layy Layyy diye bağırıyorum duymuyomusun dedi.. Sonlar hep mutludur. Sonlar bayırdan yukarı dört nala koşmaya benzer oraya gelene kadar nefesin tükenir. Tepe sondur ve tatlıdır güneşide , yelide. Sorun aslında bayırı koşmayı göze almaktır. Zordur başlamak. Neye nasıl başlayacağını bilememek daha zordur.

O bana bakıyordu. Bense sadece elimde ezilmiş izmaritle lay lay diyebildim

Cevdet

Karsıdan gelen Cevdet değil mi dedim. Cevdet otuzlu yaslarına dayanmıs , içkinin tadına her bireyden fazla bakmış , atılımları olsada terzilik diploması sahte olmalıkı hayata dikiş tutturamamış , hayata Kemal Sunal kıvamlarında gülücüklerle gelmiş gibi görünen bir türdaşımız.Annesinin yanında mutlu olan buyumeyende bizim Cevdettir.Acılarını kücük depresıf reflekslerle atlatır.

Cevdet hayata devamsız bir öğrencidir.Herkezin gittiği hayat okullunun önünde derse geç kalan öğrencilerin iki,üç duman aldığı izmaritleri içer Cevdet.Kampüste geçirdiği seneler onu olimpiyatlarda yüz metre koşan Bolt gibi yapmıstır.Dünya rekoru bile kırmış olabilir ama bundan M.E.B haberi olduğunu hiç düsünmüyorum.(Koşmuş kampüs içinde ama Bolt gibide tayt giyip ereksiyon halinde sevimsiz görüntüler vermemistir! ) son olimpiyatlar erkekler 100 metre dediğim sevimsiz görüntünün bizim Cevdetle alakası olmadıgını göreceksiniz Halı hazırda insandır yokluğa yoksulluk dememeyi öğretmiştir , kendi yoksulluğunda . Cevdet aşk,sevgi adamı değildi fazla.Aşk Cevdet için sakalından sonra gelirdi bir çok sey gibi. Cok kişinin kalbini kırdı hayvan Cevdet. Çogu fiilde uzlaşmacı tavır izleyen bu büyümeyen hergele aşk dediğinde kesin cizgilere sahip oluveriyordu.Birileri bunun götünü fene kaldırmıstı yada yanlızlık Cevdete mi mahsustu.Yanlızlıgın allaha mahsus olmadığını göstermek için bile bunu yapabilirdi allahsız Cevdet. O.S.A.D bile kumayı dusunmustu dostuyla.(bkz: O.S.A.D orucu seven allahsızlar derneği) Cevdet aşıktıda bişeylere belkide zamanında ve yerinde bulduğu Ankara ayazında üşümüş iki küçük ele aşıktı.Elin sahibide önemli değildi belkide ama bizim Cevdet odundu. Kadında aradıgı önemli maddelerden biride 1 litre rakı içeçek üstüne banya yapıp yatacaktı.Şen dul adayı bile degildi bu.Etkisiz elamandı yanındakı ya hep kendı degerı ıle kalırdı yada bunun gıbı etkısız elaman olurdu...Karşıdan gelen Cevdet değil mi dedim.Cevdet masada saglam dururdu herzaman.Babasının ögrendiği içki adabı sıfatına cok önem verirdi.Masadakiler bardaklarında alkolu bitirmeden bizim Cevdette bitirmezdi.Milleti sarhos etmekti belkide hedefi belkide gerçekten adaptı öğrendiği.Dostlarına karsı kiş gibiydi.Onlara yaşadıklarını hissetirmeyi cok severdi.Yağardı hep ama kendi boşalmazdı kimseye.Egitimli çoğu seyden tiksinirdi.Cevdete göre gülüş Serap ezgünün kahkası değil Adile Naşitin 60 model TosTos gibi tıslamasıydı.Düzgün yakalı ,bol makyajlı , fazla acık , fazla kapalı, büyük tokalı insanlardan kaçardı hep.Egitimli sayardı onalarıda.Fizikleri eğitimli diye sayar söverdi bu Cevdet kendiside ütüsüz bir bok giymezdi...

--Karşidan gelen Cevdet degil mi dedim

--Olum az iç biraz dedi.

--Cevdet nerde usta dedim

--Senle içilmez dedi.

--Cevdet geliyodu dedim.

--Gecenın bu saatınde Cevdet değil Mamak piyade bölüğü geçmez burdan Cevdet kim mına koyum dedi.Senle içilmez bize içiriyon arkadan gelip bizi göt ediyon dedi.

--Babamdan öğrendim içki adabını olsun okadar dedim .Cevdet dedim.

--Cevdetin ızdırabıbı sikiyim.Bı sus içtimizden beri Cevdet te Cevdet

--Ben Cevdetin ızdırabıyım. Söle 1 litre rakı içen temiz birkız bulsakya bana dedim...